Mikroskop ve İleri Görüntüleme Teknolojisinde Meydana Gelen Gelişmelerle Hücreye İlişkin Bilgilerin Gelişimi, Bilim-Teknoloji İlişkisi

Dünya üzerinde yaklaşık 3,4-3,5 milyar yılönce moleküllerin kendi kendilerine bir araya gelmeleri ile ilk canlı hücrelerin ortaya çıktığı tahmin edilmektedir… Zaman içinde insanınevrimi gerçekleşecek fakat insanın, kendisini oluşturan, bununla da kalmayıp dünya üzerindeki diğer tüm canlıların yapı taşı olan hücreleri keşfetmesi için uzun bir süre geçmesi gerekecekti
Hücrenin keşfi için ilk adımın mikroskobun keşfi olduğunu söylemek yanlış olmaz. İnsanların bükülmüş camların yani merceklerin ışığı kırıp görüntü yansıtma özelliğini ne zaman keşfedip kullanmaya başladıklarını tam olarak bilmiyoruz. İlk gözlük, 13. yüzyılda Avrupa’da yapılmış. İlk çift lensli mikroskobun yapımı ise 16. yüzyılın sonuna rastlıyor. 1600′lerin ortalarında, az sayıda bilim insanı, el yapımı mikroskoplarıyla gözle görülemeyen hücrelerin dünyasını araştırmada öncülük etmişler. Hücreyi ilk keşfeden kişinin genellikle bir İngiliz mikroskopçusu olan Robert Hooke olduğu kabul ediliyor. 
Bu çalışmasıyla Hooke, daha 27 yaşındayken İngiltere’nin en başta gelen bilim akademisi olan Kraliyet Akademisine girdi. Hooke’un cevaplamaya çalıştığı soruların arasında Ağaç kabuğundan yapılan şişe mantarının nasıl olup da şişenin içindeki havayı o kadar iyi tuttuğuydu. Bir şişe mantarından incecik bir parça kesip onu mikroskop altında incelediğinde, bu kesitin gözenekli bir yapıda olduğunu gördü. Manastırlarda rahiplerin kaldığı hücrelere benzedikleri için, bu gözeneklere “hücre” adını verdi. Aslında Hooke, bir zamanlarcanlı hücreleri çevrelemekte olan fakat şimdi ölmüş bitki dokusundan geriye kalan hücre duvarlarınıgörmüştü.
Bu sırada Hollanda’da yaş giysi ve düğme satarak kazanan Anton van Leeuwenhoek boş zamanlarında çeşitli lensler bileyip bunlardan dikkate değer kalitede mikroskoplar üretiyordu. 50 yıl boyunca Leeuwenhoek, daldan dala atlayan günlük üslubuyla, Kraliyet Akademisi’ne mikroskopla yaptığı gözlemleri anlatan mektuplar yolladı. Leeuwenhoek havuz suyunu mikroskop altında inceleyen ilk kişiydi. Mikroskoptan baktığında oradan oraya sürekli bir hareket halinde kaynaşan minik canlıları gördüğünde büyük bir heyecanduydu -ki bu heyecanı günümüzde mikroskoptan bakan herkesin, hücreler hakkında ne kadar çok şey biliyor olursa olsun, hissettiğine eminiz. Leeuwenhoek’un ilk mektupları Kraliyet Akademisi tarafından kuşkuyla karşılandı ve akademi Robert Hooke’u, bu gözlemleri doğrulaması için Hollanda’ya gönderdiKısa süre sonra Leeuwenhoek’un çalışmaları, dünya çapında kutlanıyordu. 
Ne var ki 1830′lara kadar hücrelerin önemi anlaşılmadı. 1838′de avukatlığı bırakıp botanikçi olan Alman Matthias Schleiden, arada yapısal bir çok farklılık bulunmasına karşın, bitkilerin de hücrelerden oluştuğu sonucuna vardı. Bu sonuca varmasının sebebi bitki embriyosunun tek bir hücreden başlayarak gelişmesiydi.1839 yılında, Alman zoolog (hayvan bilimci) Theodor Schwann hayvan yaş*****n hücresel temeli üzerineayrıntılı bir rapor hazırladı. Schwann da, hayvan ve bitki hücrelerinin temelde aynı yapıda oldukları sonucuna varmış ve hücre teorisini şu şekilde dile getirmişti:
Bütün organizmalar bir ya da daha fazla hücreden oluşmuştur.
Hücre canlılığın yapıtaşıdır
Schleiden ve Schwann’ın fikirleri her ikisi de yeni hücrelerin hücresel olmayan Maddelerden ortaya çıktıkları düşüncesini benimsedikleri için, yetersiz kaldı. Başka biyologların, hücrelerin bu şekilde oluşmadığını kabul ettirmeleri birkaç yıl içinde gerçekleşti. 1855′e gelindiğinde, Alman patolog Rudolf Virchow hücre teorisiyle ilgili üçüncü inandırıcı prensibi de ortaya koydu:
Hücreler yalnızca kendilerinden önceki hücrelerin bölünmesiyle oluşurlar. (Yani, ilk hücrenin milyarlarca yılönceki ortaya çıkışını saymazsak, hücreler kendiliklerinden ortaya çıkmazlar.)
Bundan sonra hücre ile ilgili keşiflerin bir kısmı kısaca şöyle devam etti: 1857′de Kolliker kas hücrelerinde mitokondriyi tanımladı. Cajal ve diğer dokubilimciler, 1881′de boyama teknikleri geliştirip mikroskobik anatomiyi kurdular. 1898′de Golgi, gümüş nitratla boyanmış hücrelerde Golgi aygıtını ilk defa görüp tanımladı. H. Bush 1926′da silindirik manyetik merceklerle elektron demetlerinin yönlendirilebileceğini ispatladı. Bu prensiplerin ışığında, 1931 yılında Knoll ve Ruska ilk transmisyon elektron mikroskobunu (TEM) yaptılar. 1930′da Lebedeff’in ilk interferens mikroskobunu, 1932′de de Zernicke’nin ilk faz-kontrastmikroskobunu keşfetmesi, boyanmamış canlı hücrelerde ilk detayların görülebilmesine olanak verdi. 
Kısaca diyebiliriz ki hücre ile ilgili keşifler mikroskobun teknik açıdan gelişmesiyle hep paralellik göstermiştir. Günümüze kadar hücre ile ilgili yapılan keşifleri listelemek için biyolojinin önemli dallarından biri olan hücrebilimi (sitoloji) kitaplarının sayfalarca özetini çıkarmak gerek
Başka bir kaynakta yazı;
HÜCRE TARİHİ:
Hücre ilk defa 1665 yılında Robert Hooke tarafından keşfedilmiştir. Robert Hooke şişe mantarından aldığı kesiti mikroskopta incelemiş ve oda şeklinde yapılar görmüştür. Gördüğü bu yapılara “HÜCRE” adını vermiştir.
Yaklaşık 200 yıl sonra Brawn (1831) bitki hücresinde çekirdeği buldu.Purkinje, Schwann ve Mohl gibi araştırmacılar hücre içindeki yapıya “Plazma” adını verdiler. Daha sonra hücreyi dış ortamdan ayıran bir zar bulundu. Böylece yavaş yavaş canlıların hücrelerden yapıldığı fikri yayılmaya başladı.
Bütün bu gelişmelere dayanarak 19. asrın başında botanikçi Schleiden 1838 ve zoolog Schwann 1839’da “bütün canlıların hücrelerden medya geldiği” söyleyerek hücre teorisinin temelini attılar.daha sonra hücre teorisi, 1858 yılında Rudolf Virchow’un eklediği yeni maddelerle aşağıdaki şeklini almıştır:
1.Bütün canlılar bir veya birçok hücreden meydana gelmiştir.
2.Hücreler, canlıların en temel yapısal ve fonksiyonel birimidir.
3.Hücreler, kendilerinden önceki hücrelerin bölünmesiyle medya gelirler.
Sitolojideki son çalışmalar ve yüksek yapılı canlılar dikkate alındığında, bu maddelere ek olarak iki yenimaddenin eklenmesi ön görülmektedir:
4: Çok hücreli canlıların hücreleri farklı guruplar altında bir araya gelerek tek bir birim gibi işlemekteler ( Doku oluşumu ).
5. Çok hücreli canlıların hücreleri bölünme ,hareket, kendilerine özgü şekil alma ve gerekli fonksiyonları gerçekleştirebilmek için birbirlerine yada katı bir yüzeye temas etmek zorundadır. 
Resim(Yapımı Bana Aittir)
Büyütmek için tıklayınız, esas boyutları 800×600.

3 Yorumlar

Daha yeni Daha eski

Color Posts