İnsan faaliyetleri sonucu oluşan ve çevre kirlenmesine neden olan zararlı maddeler canlılara iki farklı şekilde etki eder. Bunlardan ilki, canlıların yaşam ortamının zararlı maddelerle kirlenmesi ve doğrudan zararlı madde ile temas edilmesi, ikincisi ise zararlı maddelerle etkileşime girerek kirlenen besinlerin tüketilmesidir.
Besinlerin bozulması genellikle insan tüketimine elverişli olmaktan çıkması anlamına gelir. Besinlerin bu hâli insan sağlığı açısından tehlikeli durumlara neden olabilir. Güvenilir besinin elde edilebilmesi için üretimden tüketime kadar geçen her aşamada besinin çeşitli kaynaklardan kirlenmesinin önlenmesi gerekir. Besin kirlenmesine neden olan faktörlerin listesini yapmak oldukça zordur çünkü sofralarımıza gelene kadar geçen süreçte besinin doğal yapısını bozan her şey kirletici olarak isimlendiriliyor.
Besinler nasıl kirleniyor?
Sayamayacağımız birçok farklı etkenle kirlenen besinler kirlenme şekillerine göre fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak sınıflandırılır.
a. Fiziksel Kirlenme
Fiziksel kirlenmeye besin olmayan yabancı maddeler, cam, metal parçaları, saç, tırnak, böcek ve sinek benzeri canlılar neden olur
b. Kimyasal Kirlenme
Besinlere çeşitli kaynaklardan geçen ya da bilinçli bir şekilde dışarıdan eklenen kimyasal maddelerin tamamı kimyasal kirlenmeye neden olur. Besinin içinde saklandığı kaptan çözünme sonucu geçen metaller, tarım ilaçları, iyi durulanmayan kaplardan geçen deterjanlar, besin ambalajında kullanılan renkli plastikler, önerilen miktarların üzerinde kullanılan gıda katkı maddeleri kimyasal kirleticiler arasında yer alır
• Gıda Terörü
Hepimiz haberlerde “gıda terörü” terimi ile karşılaşmışızdır. İlgi çekici olan bu terim, daha ucuz besin üretimiyle daha fazla para kazanmak için gıdanın içine insan sağlığına da zarar verecek nitelikteki maddelerin katılması ya da yiyeceklerin kimyasal işleme tabi tutulması anlamına geliyor. Türkiye’de gıda terörüne neden olan sahte gıda piyasası olukça gelişmiş durumda. Bu durumdan korunmanın ilk yolu, besin tüketimi konusunda bilinçli olmaktan geçiyor. Alışveriş yaparken aldığımız gıdalara bir de bu gözle bakmakta fayda
var Yediğimiz kaşar peynir, tarihi geçmiş, küflenmiş peynirden yapılmış olabilir mi? Salam, sucuk ve sosisler aslında hayvan derisi ve sakatattan yapılmış olabilir mi? Yemeğimize lezzet veren baharatların içinde ot ve saman olabilir mi? Tavuk döner mi yoksa deri, bağırsak ve sakatattan yapılan sahte döner mi? Bu soruların cevabına besinlere bakarak cevap vermemiz kolay görünmüyor. Ancak tükettiğimiz besinlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetleniyor olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
c. Biyolojik Kirlenme
Besinlerin doğal olarak ürettiği zehirli maddelerin (toksin) ve mikroorganizmaların neden olduğu besin kirliliğidir. Besinin bileşiminde doğal olarak bulunan zehirli maddeler (yeşillenmiş ve filizlenmiş patates, zehirli bal, bazı mantar türleri vb.), hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle hızla üreyen mikroorganizmalar (küfler, parazitler, bakteriler) biyolojik kirlenmeye neden olan etmenlerdir. Mikroorganizmalar içerisinde besin güvenliğini tehdit eden ve besin zehirlenmelerine en fazla yol açan etmenler bakterilerdir.
Besin Kirleticilerinin Canlılar Üzerindeki Etkisi: Gıda Zehirlenmesi
Genellikle gıdalarda doğal olarak bulunan ve sayıca az olan bakteriler, üreme için kendilerine uygun ortam bulduklarında çok hızlı bir şekilde çoğalabilirler. Örneğin tek bir bakteriden uygun koşullarda, 7 saat içinde 2 milyondan daha fazla bakteri üreyebilir. Sayısı artan bu bakteriler toksik (zararlı) madde de salgılayabilir. Besinlerin yapısındaki bu değişiklik “gıda zehirlenmesi” olarak adlandırılan enfeksiyon hastalıklarına neden olur. Gıda zehirlenmesi genellikle hafif geçirilmekle birlikte ölümcül de olabilen yaygın bir hastalıktır.
Gıda zehirlenmesi genellikle 1-3 gün sürer ancak bakterinin türüne, enfeksiyonun şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak bir haftaya kadar devam edebilir (Resim 270). Pek çok insan bir hafta içinde tamamen iyileşir. En yaygın görülen belirtiler kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Bazı durumlarda ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, kas ağrıları, hâlsizlik ve bitkinlik de görülebilir.
Besinlerin bozulması genellikle insan tüketimine elverişli olmaktan çıkması anlamına gelir. Besinlerin bu hâli insan sağlığı açısından tehlikeli durumlara neden olabilir. Güvenilir besinin elde edilebilmesi için üretimden tüketime kadar geçen her aşamada besinin çeşitli kaynaklardan kirlenmesinin önlenmesi gerekir. Besin kirlenmesine neden olan faktörlerin listesini yapmak oldukça zordur çünkü sofralarımıza gelene kadar geçen süreçte besinin doğal yapısını bozan her şey kirletici olarak isimlendiriliyor.
Besinler nasıl kirleniyor?
Sayamayacağımız birçok farklı etkenle kirlenen besinler kirlenme şekillerine göre fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak sınıflandırılır.
a. Fiziksel Kirlenme
Fiziksel kirlenmeye besin olmayan yabancı maddeler, cam, metal parçaları, saç, tırnak, böcek ve sinek benzeri canlılar neden olur
b. Kimyasal Kirlenme
Besinlere çeşitli kaynaklardan geçen ya da bilinçli bir şekilde dışarıdan eklenen kimyasal maddelerin tamamı kimyasal kirlenmeye neden olur. Besinin içinde saklandığı kaptan çözünme sonucu geçen metaller, tarım ilaçları, iyi durulanmayan kaplardan geçen deterjanlar, besin ambalajında kullanılan renkli plastikler, önerilen miktarların üzerinde kullanılan gıda katkı maddeleri kimyasal kirleticiler arasında yer alır
• Gıda Terörü
Hepimiz haberlerde “gıda terörü” terimi ile karşılaşmışızdır. İlgi çekici olan bu terim, daha ucuz besin üretimiyle daha fazla para kazanmak için gıdanın içine insan sağlığına da zarar verecek nitelikteki maddelerin katılması ya da yiyeceklerin kimyasal işleme tabi tutulması anlamına geliyor. Türkiye’de gıda terörüne neden olan sahte gıda piyasası olukça gelişmiş durumda. Bu durumdan korunmanın ilk yolu, besin tüketimi konusunda bilinçli olmaktan geçiyor. Alışveriş yaparken aldığımız gıdalara bir de bu gözle bakmakta fayda
var Yediğimiz kaşar peynir, tarihi geçmiş, küflenmiş peynirden yapılmış olabilir mi? Salam, sucuk ve sosisler aslında hayvan derisi ve sakatattan yapılmış olabilir mi? Yemeğimize lezzet veren baharatların içinde ot ve saman olabilir mi? Tavuk döner mi yoksa deri, bağırsak ve sakatattan yapılan sahte döner mi? Bu soruların cevabına besinlere bakarak cevap vermemiz kolay görünmüyor. Ancak tükettiğimiz besinlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetleniyor olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
c. Biyolojik Kirlenme
Besinlerin doğal olarak ürettiği zehirli maddelerin (toksin) ve mikroorganizmaların neden olduğu besin kirliliğidir. Besinin bileşiminde doğal olarak bulunan zehirli maddeler (yeşillenmiş ve filizlenmiş patates, zehirli bal, bazı mantar türleri vb.), hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle hızla üreyen mikroorganizmalar (küfler, parazitler, bakteriler) biyolojik kirlenmeye neden olan etmenlerdir. Mikroorganizmalar içerisinde besin güvenliğini tehdit eden ve besin zehirlenmelerine en fazla yol açan etmenler bakterilerdir.
Besin Kirleticilerinin Canlılar Üzerindeki Etkisi: Gıda Zehirlenmesi
Genellikle gıdalarda doğal olarak bulunan ve sayıca az olan bakteriler, üreme için kendilerine uygun ortam bulduklarında çok hızlı bir şekilde çoğalabilirler. Örneğin tek bir bakteriden uygun koşullarda, 7 saat içinde 2 milyondan daha fazla bakteri üreyebilir. Sayısı artan bu bakteriler toksik (zararlı) madde de salgılayabilir. Besinlerin yapısındaki bu değişiklik “gıda zehirlenmesi” olarak adlandırılan enfeksiyon hastalıklarına neden olur. Gıda zehirlenmesi genellikle hafif geçirilmekle birlikte ölümcül de olabilen yaygın bir hastalıktır.
Gıda zehirlenmesi genellikle 1-3 gün sürer ancak bakterinin türüne, enfeksiyonun şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak bir haftaya kadar devam edebilir (Resim 270). Pek çok insan bir hafta içinde tamamen iyileşir. En yaygın görülen belirtiler kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Bazı durumlarda ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, kas ağrıları, hâlsizlik ve bitkinlik de görülebilir.
Tags:
9.SINIF KONU ANLATIM