Hayatın Ortaya Çıkışı ile İlgili Görüşler

Hayatın nasıl başladığı asırlardır insanların en çok merak ettiği konulardan biri olmuştur. 

Canlılar eşeysiz ve eşeyli üreyerek kendine benzeyen canlılar oluşturur ve türlerinin devamını sağlar. “Bir canlı ebeveynlerinden meydana geliyorsa ilk canlı ne zaman ve nasıl oluşmuştur?” sorusu insan için merak konusu olmuştur. Jeolojik bilgilerden elde edilen kanıtlara göre yaklaşık 5 milyar yaşında olan Dünya’mızda acaba hayat nasıl başlamıştır? 

Bilim insanları bu merakı aydınlatabilmek için çeşitli görüşler ortaya koymuştur. Yaklaşık 2.000 yıl önce Aristo, hayatın nasıl meydana geldiği konusunu düşünmüş ve yaşamın cansız maddelerden, kendiliğinden olabileceğine inanmıştı. Aristo’nun hipotezine göre döllenmiş yumurta gibi bazı maddelerin parçacıklarının içinde bir aktif öz vardı. Bu aktif öz, elverişli şartlarda bir canlıyı meydana getirme yeteneğine sahip olup hayatı oluşturacak birtakım olayları organize edebiliyor ve yönetebiliyordu. Üstelik Aristo, her çeşit yumurtada ayrı bir özün organizasyon işini gördüğünü varsayıyordu. Örneğin, bir tavuk yumurtasını organize eden öz, onun bir civciv olarak, bir balık yumurtasını organize eden öz ise onun bir balık olarak gelişmesini sağlıyordu. Aristo’ya göre aktif öz sadece döllenmiş yumurtalarda değil, çamur veya kum gibi maddelerin parçacıkları içinde de bulunuyordu. 

Aristo’nun abiyogenez hipotezi yani kendiliğinden oluş görüşü “Hayvanların Tarihi” (Historia Animalium) adlı eserinde açıkça anlatılmaktadır. Aristo’nun görüşleri yıllarca geçerliliğini korudu. Rönesansın ilk yıllarında bile birçok aydın kendiliğinden oluşu savunuyordu. 17. yüzyılda Van Helmont (Van Helmınt, Resim 4.1) adlı bilim insanı, kirli insan gömleği ile buğday başaklarının ağzı açık bir kutuya konulduğunda fare yavrularının oluştuğunu savunmuştur. Helmont, kirli gömleği insan terini içeren aktif öz olarak düşünmüştü. 

Helmont, buğday taneleri ve kirli insan gömleğinin bir araya konulduğunda fareleri oluşturduğunu görmüştür. Ancak Helmont’ın yaptığı deney kontrollü bir deney değildi. Çünkü o, kirli gömlek ve buğday başaklarını kapalı bir kutuda bekletmemiştir. Birçok bilim insanı, canlıların oluşumu ile ilgili çeşitli teorileri açıklamaya çalıştı. 

Birçok kanıtla oluşturulmasına rağmen bu teorilerin ayrıntıları tartışılabilir. Çünkü yaşamın kökeni ile ilgili doğrudan bir kanıt yoktur. Ancak bilim insanları çeşitli görüşlerle yaşamın kökenini açıklamaya çalışmışlardır. Bu görüşler biyogenez hipotezi, ototrof hipotezi, panspermia görüşü ve heterotrof hipotezidir.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Color Posts