Etrafımızda canlı ve cansız pek çok varlık gözlemleyebiliriz. Yeryüzünü oluşturan maddelerle canlı yapısındaki maddeler arasında bir benzerlik olup olmadığını hiç düşündünüz mü? Ya da yediğimiz besinler ile vücudumuzda bulunan elementler arasında bir ilişki olabilir mi? Bilim insanlarının yaptıkları araştırmalarda,
canlı vücudunda yeryüzünde bulunmayan herhangi bir elemente rastlanmamıştır.
Çevremizde gördüğümüz her şey elementlerden oluşur. Şu anda okuduğunuz kitap, oturduğunuz sıra, tuttuğunuz kâlem, dinlediğiniz öğretmeniniz ve de SİZ… Doğal olarak, canlıları oluşturan hücrelerin de aslında elementlerden oluştuğu sonucuna varabiliriz. O zaman şimdiye kadar kimyasal tepkimeler ve formüller tarafından baktığımız periyodik cetvele bir de canlılar açısından bakalım.
Periyodik cetvelde gördüğünüz elementlerden sadece 26 tanesi canlıların yapısında görev alır. İstisnasız tüm canlı hücreler bu elementlerden oluşur. Tabii ki bu elementlerin hücrede bulunma oranı canlıdan canlıya değiştiği gibi hücreden hücreye de değişiklik gösterir. Ancak, bahsettiğimiz 26 elementin 6 tanesi hücrenin yapımında ve çalışmasında üstlendikleri görevler dolayısıyla hücrelerde daha çok bulunur. Hücrenin ve hücrelerden oluşan canlının toplam ağırlığının neredeyse tamamını oluşturan bu elementler Hidrojen (H), Oksijen (O), Karbon (C), Azot (N), Fosfor (P) ve Kükürt (S) elementleridir. Bu elementlerden bazılarının varlığını bizler de birkaç deney ile araştırabiliriz.
Bununla birlikte, hücrelerde önemli görevler üstlenen elementler sadece bunlar değildir. Canlılar hayatta kalmak ve gelişimlerini sürdürmek için daha birçok elemente ihtiyaç duyarlar. Kemiklerin yapısında bulunan ve kasların çalışmasında görevli Kalsiyum (Ca), besinlerin sindirimi sırasında ve sinirlerde uyarı iletiminde görev alan Klor (Cl), diş minesinde yer alan Flor (F) ve kanda oksijen taşınmasında görev alan Demir (Fe) insan vücudunda görev alan elementlerden bazılarıdır.
Elementlerden Organizmaya
Bir bisiklet yapmaya çalıştığımızı ve elimizde bisiklet yapımında kullanılan demir, alüminyum, plastik, lastik gibi
materyallerin bulunduğunu düşünelim. Sizce bu materyalleri belli bir plan olmaksızın birleştirmek bisiklet yapmak için yeterli olur mu?
Tabii ki çok basit bir makine olarak değerlendirebileceğimiz bisikletin bile bu şekilde yapılabilmesi mümkün değildir. Bisikleti yapabilmek için önce bisikleti oluşturan pedal, zincir, tekerlekler ve jantlar, direksiyon gibi parçaları yapmamız gerekir. Ancak bu parçaları yaptıktan sonra uygun bir birleştirme ile bisikleti yapabiliriz.
Canlıların da tıpkı diğer her şey gibi elementlerden oluştuğunu söylemiştik. Basit bir bisikletin bile elementlerin
rastgele birleşiminden oluşamadığını düşündüğümüzde dünyadaki her türlü makineden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olan canlıların da bu şekilde oluşamayacağı sonucuna varabiliriz.
Elementler belirli bir organizasyon ve düzen çerçevesinde birleşerek canlıları oluşturur. Bunun için önce elementlerden hücre yapısında yer alan moleküller şekillenir. Bu moleküllerden hücrenin organelleri ve diğer kısımları oluşur. Bu parçalardan oluşan hücreler ise önce dokuları sonrasında ise organ ve sistemleri oluşturur. Bu mükemmel organizasyonun ürünü ise canlı organizmadır.
Canlılarda, elementlerden sonra bir üst organizasyon basamağı olan moleküler düzeyde artık bileşikler görev alır. Bir bileşik belirli oranda bir araya gelen ve iki ya da daha fazla element içeren maddedir. Hücrelerin moleküler yapısını oluşturan bu bileşikler inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır.
canlı vücudunda yeryüzünde bulunmayan herhangi bir elemente rastlanmamıştır.
Çevremizde gördüğümüz her şey elementlerden oluşur. Şu anda okuduğunuz kitap, oturduğunuz sıra, tuttuğunuz kâlem, dinlediğiniz öğretmeniniz ve de SİZ… Doğal olarak, canlıları oluşturan hücrelerin de aslında elementlerden oluştuğu sonucuna varabiliriz. O zaman şimdiye kadar kimyasal tepkimeler ve formüller tarafından baktığımız periyodik cetvele bir de canlılar açısından bakalım.
Periyodik cetvelde gördüğünüz elementlerden sadece 26 tanesi canlıların yapısında görev alır. İstisnasız tüm canlı hücreler bu elementlerden oluşur. Tabii ki bu elementlerin hücrede bulunma oranı canlıdan canlıya değiştiği gibi hücreden hücreye de değişiklik gösterir. Ancak, bahsettiğimiz 26 elementin 6 tanesi hücrenin yapımında ve çalışmasında üstlendikleri görevler dolayısıyla hücrelerde daha çok bulunur. Hücrenin ve hücrelerden oluşan canlının toplam ağırlığının neredeyse tamamını oluşturan bu elementler Hidrojen (H), Oksijen (O), Karbon (C), Azot (N), Fosfor (P) ve Kükürt (S) elementleridir. Bu elementlerden bazılarının varlığını bizler de birkaç deney ile araştırabiliriz.
Bununla birlikte, hücrelerde önemli görevler üstlenen elementler sadece bunlar değildir. Canlılar hayatta kalmak ve gelişimlerini sürdürmek için daha birçok elemente ihtiyaç duyarlar. Kemiklerin yapısında bulunan ve kasların çalışmasında görevli Kalsiyum (Ca), besinlerin sindirimi sırasında ve sinirlerde uyarı iletiminde görev alan Klor (Cl), diş minesinde yer alan Flor (F) ve kanda oksijen taşınmasında görev alan Demir (Fe) insan vücudunda görev alan elementlerden bazılarıdır.
Elementlerden Organizmaya
Bir bisiklet yapmaya çalıştığımızı ve elimizde bisiklet yapımında kullanılan demir, alüminyum, plastik, lastik gibi
materyallerin bulunduğunu düşünelim. Sizce bu materyalleri belli bir plan olmaksızın birleştirmek bisiklet yapmak için yeterli olur mu?
Tabii ki çok basit bir makine olarak değerlendirebileceğimiz bisikletin bile bu şekilde yapılabilmesi mümkün değildir. Bisikleti yapabilmek için önce bisikleti oluşturan pedal, zincir, tekerlekler ve jantlar, direksiyon gibi parçaları yapmamız gerekir. Ancak bu parçaları yaptıktan sonra uygun bir birleştirme ile bisikleti yapabiliriz.
Canlıların da tıpkı diğer her şey gibi elementlerden oluştuğunu söylemiştik. Basit bir bisikletin bile elementlerin
rastgele birleşiminden oluşamadığını düşündüğümüzde dünyadaki her türlü makineden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olan canlıların da bu şekilde oluşamayacağı sonucuna varabiliriz.
Elementler belirli bir organizasyon ve düzen çerçevesinde birleşerek canlıları oluşturur. Bunun için önce elementlerden hücre yapısında yer alan moleküller şekillenir. Bu moleküllerden hücrenin organelleri ve diğer kısımları oluşur. Bu parçalardan oluşan hücreler ise önce dokuları sonrasında ise organ ve sistemleri oluşturur. Bu mükemmel organizasyonun ürünü ise canlı organizmadır.
Canlılarda, elementlerden sonra bir üst organizasyon basamağı olan moleküler düzeyde artık bileşikler görev alır. Bir bileşik belirli oranda bir araya gelen ve iki ya da daha fazla element içeren maddedir. Hücrelerin moleküler yapısını oluşturan bu bileşikler inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır.
Tags:
9.SINIF KONU ANLATIM