Canlı Özellikleri -9.Sınıf Biyoloji 1.Ünite-

Bilim insanları, varlıkları canlı olarak nitelendirebilmek için aşağıda belirtilen bazı özelliklerin onlarda bulunması gerektiğini söylemişlerdir. Bu özellikler, bazı istisna durumlar dışında, incelenen varlığın canlı olup olmadığını
ayırt etmemize yardımcı olur.

a. Canlıyı Canlı Yapan Hücredir.
Bütün canlılar hücre olarak adlandırılan temel fonksiyonel yapı biriminden meydana gelir. Bu yapılar, bazen tek başına bakteriler gibi bir hücreli canlıları oluşturabileceği gibi bazen de birçoğu bir araya gelerek kelebek, balık ve ağaç gibi çok hücreli canlıları oluşturabilir.

Yaşamının başlangıcında döllenmiş bir yumurta, hücre bölünmeleriyle trilyonlarla ifade edilen sayıda hücreye sahip olan bir bebek, çocuk, genç ve yetişkin dönemlere doğru gelişir. Bu gelişimin gerçekleşmesi için biyolojik bir büyüme gereklidir. Biyolojik büyüme, canlıların hücrelerindeki büyüme veya hücre sayılarındaki artış olarak tanımlanabilir. Bu büyüme canlılara göre farklılıklar gösterebilmektedir.

b. Canlılar Doğar, Büyür, Gelişir ve Ölür.
Bir hücreli canlılar hücrelerinin hacimce ve kütlece artması ile büyür ve gelişirler. Çok hücreli canlılarda ise büyüme ve gelişme, hücrelerin bölünmesi ve hücre hacminin artışıyla olur. Hayvanlarda büyüme sınırlı iken,
bitkilerde büyüme sınırsızdır. Gelişme, canlının yaşamı boyunca geçirdiği değişikliklerin tümünü içerir.

c. Canlılar Hareket Eder.
Bazı insanlar hareketi, özellikle insan ve hayvanların verdikleri fiziksel tepkilerden biri olarak değerlendirir. Çünkü çevremizdeki hayvanların hareketlerini ve kendi hareketlerimizi açık bir şekilde, rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Koşan atları, yüzen yunusları ve uçan kuşları kolayca gözlemleriz. Ancak bitkilerin bir yerden başka bir yere hareket ettikleri gözlenememektedir. Ayrıca süngerler ve mercanlar gibi bazı hayvan gruplarının yetişkinlik dönemlerinde bir yerden başka bir yere hareket ettikleri gözlenmez. Bu ve benzer hayvan gruplarında hareket, sil ve kamçı gibi yapılar sayesinde gerçekleşir. Siller ve kamçılar gibi özelleşmiş yapıların düzenli hareketleri ile canlı, su içinde besin ve oksijen ihtiyacını karşılamayayönelik hareketler gerçekleştirir. Benzer şekilde bazı bir hücreli canlılar (ör. paramesyum, öglena vb.) yaşadıkları sulu ortamlarda sil veya kamçıları yardımıyla savunma, beslenme gibi amaçlarla hareket edebilirler.
Bitkiler ise hareketlerini farklı şekillerde gerçekleştirir. Örneğin ayçiçekleri güneşe doğru yönelirler. Bir başka bitki türü olan sinekkapan bitkisi, üzerine konan böceklerin dokunması sonucu kapanır ve onları avlar.

ç. Canlılar Uyarılara Tepki Verirler.
Fillerin sıcak havadan daha az etkilenmek amacıyla hortumlarının yardımı ile vücutlarına toz ve toprak serpmelerini görmüş veya küstüm otunun yapraklarına dokunulduğunda kapanmasına şahit olmuşsunuzdur. Peki, bütün bu olayların nedeni sizce nedir?

Canlıların kendi yapısından ve yaşadığı ortamdan kaynaklanan fiziksel ve kimyasal uyaranlara tepki göstermesine uyarılma denir. Bütün canlılar çevreden gelen uyartılara farklı şekillerde tepki verebilirler. İç veya dış ortamda gerçekleşen bu olaylara verilen tepkiler yönelme, kaçma ve renk değiştirme gibi fiziksel veya ısı düzenleme, yoğunluk değiştirme gibi kimyasal olarak iki şekilde gerçekleşebilir. Bu, canlıların yaşamlarını devam ettirebilmesi açısından önemlidir. Gölden alınan bir su numunesi mikroskop altında incelendiğinde bir hücreli organizmalardan bazılarının aydınlatılan alandan hızla uzaklaştığı, bazılarının ise aydınlatılan alana doğru hareket ettiği görülebilir. Yüksek ışığa tepki olarak gözlerimizi kapatmamız ya da sıcak bir suya dokunduğumuzda elimizi süratle çekmemiz, bebeğin acıkınca ağlaması, bitkilerin ışığa yönelmesi uyarana verilen birer tepkidir. Yüksek ışığa tepki olarak gözlerimizi kapatmamız ya da sıcak bir suya dokunduğumuzda elimizi süratle çekmemiz, bebeğin acıkınca ağlaması, bitkilerin ışığa yönelmesi uyarana
verilen birer tepkidir

d. Canlılar Yaşadıkları Ortama Uyum Sağlar.
Ağaçların yoğun bir şekilde bulunduğu bir orman düşünelim. Bu ormanda bulunan ağaçlar, diğer bitkiler
gibi yaşamlarına devam edebilmek için güneş ışınlarına ihtiyaç duyar. Enine büyüme gerçekleştiren bir ağaç, diğer ağaçlar onun ışığını kestikleri için yeteri kadar güneş ışığı alamayacaktır. Bu sebeple, böyle bir ormanda ağacın yeterince büyümesi ve hayatta kalması pek mümkün değildir. Bunun yanında boyuna büyüyen bir ağacın güneş ışınlarına ulaşması ona bir avantaj sağlayacak ve ağaç yaşamına devam edebilecektir. Bir süre sonra bu ormanda sadece boyuna büyüyen ve dolayısıyla o ortama en iyi uyumu sağlayan ağaçlar kalacaktır.

Canlıların bulundukları çevrede yaşamasını sağlayan kalıtsal, yapısal veya davranışsal değişikliklere uyum denilmektedir. Nesilden nesile aktarılabilen bu özellikler, yaşanılan ortam içerisinde canlının hayatta
kalabilmesi ve çoğalabilmesini sağlar.

e. Canlılar Beslenir.
Beslenme, canlının enerji ihtiyacını karşılayabilmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan temin etme faaliyetine verilen isimdir. Bazı insanlar bitkilerin topraktan beslendiğini düşünmektedirler. Bitkiler de beslenir ancak bitkiler kendi ürettikleri besini kullanır. Bitkiler kendi besinlerini üretebilmek için topraktan ve çevrelerinden su, mineral, karbondioksit gibi gerekli olan maddeleri ve güneş ışığını alır. Bitkiler topraktan aldıkları su ve minerallerden enerji üretemezler. Bu nedenle bitkiler topraktan beslenir diyemeyiz.

f. Canlılar Solunum Yaparak Kullanabilecekleri Enerjiyi Elde Ederler.
Canlılar, yaşamsal faaliyetlerini yerine getirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Canlılar, enerjiyi solunum adı verilen ve hücre içerisinde gerçekleşen bir dizi kimyasal reaksiyon sonucu besinlerden elde ederler. Bu yüzden canlılar sürekli solunum yapmak zorundadırlar.

g. Canlılar Boşaltım Yaparlar.
Enerji elde etme sürecinde meydana gelen atıkların canlı vücudundan dışarı atılması gerekir. Atıkların hücre veya vücut dışına atılması işlemine boşaltım denir. Canlılar boşaltım işlemini farklı yöntemlerle gerçekleştirir. Örneğin insanlar, vücutlarında oluşan katı atıkları sindirim sistemi, sıvı atıkları terleme ve boşaltım sistemi, gaz atıkları ise solunum sistemi yolu ile vücuttan dışarı atarlarken bitkiler yapraklarını dökerek, damlama veya terleme ile boşaltım yapar. Bir hücreliler ise atık maddelerini hücre zarından dışarı atar.

ğ. Canlılar Üreyerek Nesillerini Devam Ettirirler.
Kendisine benzer yeni canlılar oluşturabilme yeteneği, canlıları cansızlardan ayıran önemli bir özelliktir. Bazı canlılar kısa sürede, tek başına ve genetik yapılarını değiştirmeden ürerler. Bu duruma bir hücreliler ve bazı omurgasız hayvanlar örnek olarak verilebilir. Bazı canlılarda ise anne ve babadan gelen hücrelerin birleşmesi sonucunda yavru birey veya bireyler meydana gelir. Oluşan yavrular anne ve babaya tam olarak benzemez. Hem anneden hem de babadan gelen özellikleri taşırlar. Bu nedenle kalıtsal çeşitlilik ortaya çıkar. Ayrıca bu şekilde, üreme sonucu oluşan canlılar farklı yaşam şartlarına daha kolay uyum sağlarlar.

h. Metabolizma
Biyologlar, canlıların hücrelerinde meydana gelen sindirim, solunum ve boşaltım gibi yaşamsal reaksiyonların tümüne metabolizma adını verirler. Bu reaksiyonlardan bazıları yeni bir ürün oluşturmak için (anabolizma)
yapılırken diğer bir kısmı ise büyük molekülleri daha küçük moleküllere yıkmak için (katabolizma) gerçekleşir. Anabolizma reaksiyonlarına örnek olarak proteinlerin ve nükleik asitlerin sentezini verebiliriz. Katabolizma reaksiyonlarına örnek olarak ise hücre içi oksijenli ve oksijensiz solunumu örnek verebiliriz.

Canlı vücudunda sürekli olarak gerçekleşen metabolizma reaksiyonları ve hücre dışındaki çevresel faktörlerin
değişimi sonucu hücre içindeki sıcaklık, madde yoğunluğu ve pH gibi birçok değer değişir. Hücrelerde meydana gelen bu değişimler hücrenin yaşamsal faaliyetlerine zarar verir. Çünkü yaşamın devamı için hücre veya vücut içi ortamın belirli bir dengede olması gerekir. Bu iç denge durumuna homeostasi denir. Canlılar bu değişimlerin olası etkilerini en aza indirmek ve iç ortamlarındaki dengeyi sağlamak için kimyasal tepkiler verir. Örneğin koşmaya başlarsanız artan enerji ihtiyacınızı karşılamak için hızlı soluk alıp vermeye, artan
vücut ısınızı düşürmek için terlemeye başlarsınız.

İç dengeye bir başka örnek ise kanımızda bulunması gereken şeker miktarıdır. Dışarıdan alınan fazla şeker kandaki şeker miktarını yükseltir. Bu durumda, karaciğer ve kas hücrelerimiz şeker depo ederek kandaki şeker miktarını ayarlamaya çalışır.

Analiz:
1. Canlılığın hangi özelliklerini gözlemlediniz?
2. Üç tahmininizi karşılaştırınız ve gözlemlerinizin, tahminlerinizi nasıl değiştirdiğini açıklayınız.
3. Gözlemleriniz sırasında dikkat edilmesi gerekenleri açıklayınız.
Bu çalışma başka hangi varlıklarla gerçekleştirilebilir?

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Color Posts