Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliliği -9.Sınıf Biyoloji 3.Ünite-

Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliliği
Konunun başlangıcından itibaren biyolojik çeşitliliğin önemi açıklanmaya çalışılmıştır. Bu süreç çoğumuzun aklına “Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından durumu nedir?” sorusunu
getirmiş olabilir.

Ilıman iklim kuşağının önemli ülkelerinden biri olan ülkemizin, biyolojik çeşitliliği çok zengindir. Bunun
nasıl tespit edildiğini merak edebilirsiniz. Ülkemizin doğal koruma alanlarının, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan uzun süreli ve detaylı incelemeleri, Türkiye’deki tür çeşitliliğinin oldukça fazla olduğunu ortaya koymuştur.

Ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin bu kadar zengin olmasının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında köprü oluşturan coğrafi bir konuma sahip olduğunu ilkokuldan beri biliyoruz. Böyle bir geçiş bölgesinde bulunmanın sonuçlarını sizler de yorumlayabilirsiniz. Tahmin edeceğiniz gibi, farklı kıtaların farklı özelliklerini taşıyan ülkemizde çok farklı yaşam alanları bulunmaktadır. Bir yanda Afrika’daki gibi kurak ve yarı kurak stepler; öte yanda, Orta ve Kuzey Avrupa’daki bitki örtüsüne benzeyen yapraklı ve iğne yapraklı ormanlar vardır.

• Coğrafya dersinden hatırlayacağınız gibi ülkemizde Akdeniz, Karadeniz ve karasal iklim tipleri görülmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 4-20 0C arasında değişirken, ortalama yıllık yağış da bölgeden bölgeye değişir. Bütün bu farklılıklar, farklı canlı türlerinin ortaya çıkmasını sağlar.

• Üç tarafımızın denizlerle çevrili olması da benzer şekilde biyolojik çeşitliliğin artmasına katkıda bulunmaktadır. Denizlerimizin fazla olmasının yanı sıra denizlerin özelliklerinin de (suyun sıcaklığı, tuzluluğu, kimyasal bileşimleri) farklılık göstermesi yaşayan canlı türlerinin farklı olmasını sağlamaktadır.
Yeryüzü şeklilerinin farklılık göstermesi, güneyde ve kuzeyde denize paralel uzanan dağların canlı grupları arasında engeller oluşturması çeşitliliği artırmaktadır.
Ülkemizin biyolojik çeşitlilik açısından zenginliğini gösteren bir diğer durum da endemik türlerdir. Endemik tür, yeryüzünde sadece belirli bölgelerde bulunan türleri ifade eder.

Ülkemizin coğrafi ve iklimsel özelliklerinin bize kazandırdığı güzellikleri daha net fark edebilirsiniz. Bir çoğunuz, bu canlıların yaşadığı illerde yaşıyor ve onların endemik olduğunu bilmiyor olabilirsiniz.
Bu durum, birlikte yaşadığımız canlılara sahip çıkmamızın neden gerekli olduğunu bir başka açıdan göstermektedir.
Elbette ki endemik türler hayvanlar ile sınırlı değildir. Her an birlikte yaşadığımız, yanından geçerken hiç farkına varmadığımız, adını hiç merak etmediğimiz ama bizim için aslında çok önemli olan endemik bitki türlerimiz de bulunmaktadır.
Ülkemizdeki endemik bitkilerin yemek yapımında kullanılanları, meşhur Anadolu mutfağının oluşmasında önemli bir yere sahiptir. Maraş dondurmasının ünü, ülkemizin sınırlarını da aşmıştır. Maraş dondurmasının yapımında kullanılan salep, orkide bitkisinden yapılmaktadır. Salatalarımıza lezzet katan terenin birçok türü endemiktir. Çemenimiz, armudumuz ve Safranbolu’ya  adını veren safran önemli bitkilerimizin birkaç tanesidir. Çevrenizde gördüğünüz bitkilerden bazıları endemik olabilir ve bu bitkilerin korunması gerekmektedir.

Biliyor muydunuz?
Ülkemizdeki hayvan türü sayısı, tüm Avrupa kıtasında yaşayanların 1,5 katıdır.
Avrupa kıtasında 12.500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu’da 9.000’den fazla tür olduğu bilinmektedir.
Bunların 3.000’den fazlası Türkiye’ye özgü yani endemik türdür.
Ülkemiz, dünyanın iki büyük kuş göç yolu üzerinde bulunmaktadır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Color Posts