Sıcak bir yaz günü ağaçsız bir kaldırımda yürüdüğünüzü düşünün. Kısa bir yürüyüşten sonra rahatsızlık duymaya başlarsınız. Oysaki bölüm kapağında bulunan fotoğrafta gördüğünüz gibi kaldırımı örten büyük çınarların gölgesinde yürümek, ne kadar dinlendiricidir. Hava sıcaklığının çok yüksek olduğu yaz aylarında
ağaçların gölgelediği yollar ve parklar doğal sığınağımız olur. Çünkü hava sıcaklığı ağaçların altında daha düşüktür.
Ağaçların gölgelediği alanların daha serin olmasının tek nedeni ağacın bir şemsiye gibi güneşi kesmesi değildir. Olgun yaşta tek bir akçaağaç yaklaşık yüz bin yaprağa sahiptir. Sıcak ve güneşli bir yaz gününde terleme ile ortalama 200 litre su açığa çıkarır. Bu nedenle ağaçlandırılmış alanlar, ağaçsız alanlara göre daha serin olur. Bitkiler fotosentez yapmak için kökleriyle topraktan aldıkları suyun bir kısmını yapraklarından su buharı olarak geri verir. Bu sırada bulundukları ortamı serinletir.
Bitkilerde su ve mineraller iletim doku tarafından taşınır. İletim doku, kökten yapraklara kadar uzanan ksilem ve floem borularından meydana gelmiştir. Şekil'de bitki kökleri ile topraktan alınan maddeleri yapraklara, atmosferden alınan CO2 ve yapraklarda üretilen glikozun bitkinin diğer organlarına taşınmasının şematik gösterimi verilmiştir.
Bitkilerin köklerinde topraktan su ve suda çözünmüş minerallerin alınmasını sağlayan emici tüyler bulunur. Su
ve mineral alımının en yüksek olduğu yer, kökteki emici tüy bölgesidir. Bitki kökünde bulunan emici tüyler emilim yüzeyini artırır. Topraktan emici tüylerle alınan su ve minerallerin bir kısmı hücre çeperinin dışından, hücreye girmeden, hücreler arası boşluklarda taşınırken; bir kısmı ise hücreden hücreye uzanan sitoplazma
bağlantılarıyla aktarılır. Su ve mineraller ksileme ulaştıktan sonra bitkinin yapraklarına ve diğer organlarına taşınır. Su, topraktan emici tüylerle ozmoz ve difüzyon kurallarına göre geçer. Minerallerin topraktaki derişimi, emici tüylerdeki derişiminden daha düşüktür. Bu nedenle minerallerin emici tüyler tarafından
alınması aktif taşıma ile gerçekleşir. Aktif taşıma için gerekli ATP enerjisi emici tüylerin mitokondrilerinden sağlanır.
ağaçların gölgelediği yollar ve parklar doğal sığınağımız olur. Çünkü hava sıcaklığı ağaçların altında daha düşüktür.
Ağaçların gölgelediği alanların daha serin olmasının tek nedeni ağacın bir şemsiye gibi güneşi kesmesi değildir. Olgun yaşta tek bir akçaağaç yaklaşık yüz bin yaprağa sahiptir. Sıcak ve güneşli bir yaz gününde terleme ile ortalama 200 litre su açığa çıkarır. Bu nedenle ağaçlandırılmış alanlar, ağaçsız alanlara göre daha serin olur. Bitkiler fotosentez yapmak için kökleriyle topraktan aldıkları suyun bir kısmını yapraklarından su buharı olarak geri verir. Bu sırada bulundukları ortamı serinletir.
Bitkilerde su ve mineraller iletim doku tarafından taşınır. İletim doku, kökten yapraklara kadar uzanan ksilem ve floem borularından meydana gelmiştir. Şekil'de bitki kökleri ile topraktan alınan maddeleri yapraklara, atmosferden alınan CO2 ve yapraklarda üretilen glikozun bitkinin diğer organlarına taşınmasının şematik gösterimi verilmiştir.
Bitkilerin köklerinde topraktan su ve suda çözünmüş minerallerin alınmasını sağlayan emici tüyler bulunur. Su
ve mineral alımının en yüksek olduğu yer, kökteki emici tüy bölgesidir. Bitki kökünde bulunan emici tüyler emilim yüzeyini artırır. Topraktan emici tüylerle alınan su ve minerallerin bir kısmı hücre çeperinin dışından, hücreye girmeden, hücreler arası boşluklarda taşınırken; bir kısmı ise hücreden hücreye uzanan sitoplazma
bağlantılarıyla aktarılır. Su ve mineraller ksileme ulaştıktan sonra bitkinin yapraklarına ve diğer organlarına taşınır. Su, topraktan emici tüylerle ozmoz ve difüzyon kurallarına göre geçer. Minerallerin topraktaki derişimi, emici tüylerdeki derişiminden daha düşüktür. Bu nedenle minerallerin emici tüyler tarafından
alınması aktif taşıma ile gerçekleşir. Aktif taşıma için gerekli ATP enerjisi emici tüylerin mitokondrilerinden sağlanır.
Tags:
11.SINIF KONU ANLATIM