Gökşen,Sabahattin Engin,H. Rıdvan Çonkur,Nurettin Özdemir,Rıza Polat Akkoyunlu,Macit Benice,Sevinç Çokum,Sabahat Emir,Şevket Bulut,M. Fahri Oğuz,Necmettin Hacıeminoğlu,M. Necati Özsu,Muhtar Körükçü,Mahmut Özay,Faik Baysal,M. Sebahattin Sepetçioğlu,Oyhan Hasan Bıldırki,Mehdi halıcı,Ülkü Uluırmak,Bilgesu Duru,Burhanettin Muz,Yusuf mardin,Ömer Atilla,Metin And,Ergun sav,Kamuran Özbir,Cemil Meriç,Rüştü Şardağ,Müjgan Cumbur,Mehmet Önder,Hilmi Ziya Ülken,Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer...şairlerden meydana gelmiştir.
Bu sanatçılar,düşüncelerini “Sanatçı bağımsız olmalıdır.Ulusal olmayan bir sanatın sınırları aşacağı düşünülemez.Sanatçının dili yaşayan dildir.” Anlatımlarıyla ortaya koymuşlar;bunu gerçekleştirmek istemişlerdir.
MEHMET ÇINARLI
20. yy. şair ve yazarlarındandır.
1925
Ermenek’te doğdu.İlkokulu orada,ortaokulu Konya’da, liseyi Antalya’da okudu. Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi;aynı yıl Maliye Bakanlığında memuriyete başlayıp,çeşitli görevlerde bulundu;Bakanlığın Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür Yardımcılığına getirildi. “Türk Ocağı Sanat Kolu”başkanlığı yaptı.I.C.A. İdaresi’nce verilen burslardan yararlanarak sekiz ay süre ile Amerika’da mesleğiyle ilgili incelemelerde bulundu.Maliye Bakanlığı’nda müşavir ,Tetkik Kurulu Üyesi oldu.Sayıştay üyeliğiyle birlikte Maliye Okulunda öğretmenlik yapmaktadır bugün.
Mehmet Çınarlı;edebiyat alanında 1942’den sonra,İstanbul “Çınaraltı”ile Zonguldak “Doğu” dergilerindeki şiirleriyle görünür.Üniversiteler arası şiir yarışmasında “Son Bahar Duyguları”şiiriyle birincilik kazandı. “Çağrı”, “Ilgaz” daki yazıları ile şiirleri Türk Yurdu’ndaki sanat sayfası yöneticiliği sonu,Munis Faik Ozansoy,İlhan Geçer başta olmak üzere arkadaşları ile kurdukları Hisar dergisi Çınarlının edebiyatsal kişiliğinin tanınmasında en büyük etken olur.Atatürk’ün gerçekleştirdiği ilerici reformların hayranlığı doğrultusunda “ruhsuz homo economicus”tan uzak,yeni bir manevi yönelişin gerekliliğini savunur.Devrime değil evrime dönük bir görüşü dile getirir.
Yazarın başlıca yapıtları şunlardır:
ŞİİR:Güneş Renginde Kadehlerle,
Gerçek Hayali Aşktı,
Yeni Bir Dünya Kurmuşum,
MAKALE VE DENEMELER:Halkımız ve Sanatımız,
Söylemek Yaraşır.
İLHAN GEÇER
20. yy. şair ve yazarlarındandır.
1917 İstanbul doğumludur.
Erdek İlkokulu,İstanbul Robert Kolej,Gaziantep,Yozgat Liselerinden sonra İstanbul Kabataş Lisesi’nde ortaöğrenimi tamamladı.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okudu.Basın – Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’nde,Ankara Radyosu’nda çalıştı.Hisar dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.İşçi Sigortaları Genel Müdürlüğünde görev aldı;İhtiyarlık Sigortası Şeflıği’ne atandı.Mavi İkindiler şiiriyle Son Havadis gazetesinin birincilik ödülünü aldı.
İlhan Geçer;onaltı yaşından itibaren şiirleriyle dergilerde görülür.Şiirlerinin duygusal atmosferinde hep geçip giden yılların özlemini,aşkını,yaşantılarını,anılarını dile getirir.
Yazarın başlıca yapıtları şunlardı ŞİİR: Büyüyen Eller, Belki, Bir Bulut Geçti.
GÜLTEKİN SAMANOĞLU
20.yy. yazarlarındandır.
2 Kasım 1927,Konya
Kuleli Askeri Lisesi’nden sonra Harp okulunu bitirdi.Yurdun çeşitli bölgelerinde Ordu-Donatım subayı olarak görev aldı.Ordudan kendi isteğiyle ayrılarak,Turizm ve Tanıtma bakanlığı kadrosunda çalıştı.Basın – Yayın Kurumu Genel Müdür Yardımcılığına getirildi;bugün aynı kurumun Genel Müdür Yardımcılığına getirildi;bugün aynı kurumun Genel Müdürü.
Gültekin Samanoğlu yirmibir yaşlarında edebiyat alanına “Çınaraltı”ndaki “O Kadın” şiiriyle girdi. “Hisar” dergisinde yayımlanan şiir ve yazarılar ile tanındı. Şiirlerinde seven, duyan bir gönlün, günümüz Türkçe’siyle seslenişi var.
Başlıca eserleri: Alacakaranlık (Şiirler, 1970); Cahit Sıtkı Tarancı (1975).
NÜZHET ERMAN (1926)
İstanbul’da doğdu. Afyon lisesi’nden sonra, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1947). Kaymakam olarak; Güney, Akçadağ, Altındağ, Ilgaz ve Kızılcahamam’da bulundu. (1950-1960). Anayasa Mahkemesi Raportörlüğü Danıştay Üye Yardımcılığı, 3. Daire Başyardımcılığı , Danıştay Kanun Sözcülüğü görevlerinden (1960-1962) , Nevşehir , Antalya ve Rize valiliğine geçti (1962-1970).
Onaltı yaşında ilk şiiri “Yedigün” de yayımlanan Nüzhet Erman; daha sonra Ülkü, Kaynak, Millet, İnkılapçı Gençlik, Varlık, Hisar dergilerinde göründü (1942-1973). İdareciliğinin gözlem zenginliği ile yoğrulan şiirleri, çağdaş Türkiye’mizin gerçek sorunlarını taşır. Halktan aldığını halka vermeye çalışan, yeni biçimler içinde, yeni söyleyişler arayan bir şair.
Şiirlerinin toplandığı kitaplar: Yeşil (1945); A Benim Canım Efendim (1959); Anadolu 1970 (1970); Güldeste (1973); Hem Hürriyet, Hem Ekmek (1974).
NEVZAT YALÇIN (1926)
Şair ve yazar. Kıbrıs’ta doğdu. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi’nde yaptı; önce Etibank’ta raportör, 1956’dan 1964’e kadar Londra Büyükelçiliğinde mütercim olarak bulundu. İngilizce öğretim görevlisi olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesinde bulunduğu 1964-1970 yıllarında Ankara Radyosunun İngilizce haber ve program spikerliğini, “Hisar” dergisi yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1970 Nisan’ında yurttan ayrılan şair, o zamandan beri bir Alman Gymnasium’unda hocalık mesleğini sürdürmektedir bugün.
Nevzat Yalçın; Kıbrıs ve Türkiye dergi ve gazetelerinde çıkan şiir, deneme, inceleme , röportaj ve hikayeleri ile tanındı. Türk olmanın gururlu bilinci şiirlerinin olduğu kadar, düz yazılarının da organik dokusudur. Edebiyatımızın milli olmasını kültürümüzün güvencesi olarak görür. Ona göre “Şiiri, romanı, ve tiyatrosu ile milli olması gereken Türk edebiyatı sadece oluşmakla kalamaz; sürekli şekilde yeni eserlerle beslenmek ve büyümek zorundadır; Türk milli edebiyatı yalnız, vatan, millet Sakarya edebiyatı değil, kökü ve kaynakları Türk insanının toprağı, tarihi, sosyal yapısı, zevk ve gelenekleri olan edebiyatı kastediyorum. Dünya edebiyatına götüren yol da o “hıyâban”dır. Bunun tersi olan özentiler, eğrelti giysi ile caka satmaya benzer. Evrensel İngiliz, Fransız ve rus edebiyatları, her şeyden önce İngiliz, Fransız ve Rus’dur. Sosyalist H. G. Wells, “İngiliz olmak faziletin kendisidir” de. William Somerset Maugham, eserlerinde buram buram İngiliz’dir. Bugünkü Türk Edebiyatı konusunda şunu söylemek istiyorum.: Gerçek Türk Edebiyatını yaratmaya çalışan büyük ve güçlü kalemler var, yok değil, ama az, dayanışmasız.
Başlıca Eserleri: A Sokağı (şiirler, 1969); Güneş ve Adam (şiirler, 1977).
İBRAHİM MİNNETOĞLU (1920)
Malatya’da doğdu. Aile kökü halk efsanesinde adı geçen Battal Gazi’ye dayanır. Çelebi Mehmet tarafından Kayseri’ye İslilip’e oradan da Filibe’nin Kanoş kasabasına sürülen Minnetoğlu ailesinden ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Hukuk Fakültesi’nde Gazetecilik Enstitü’sinde okudu. Hayata gazetecilik ve öğretmenlikle başladı. Fakülte öğrenciliği sırasında Eminönü Halkevinde uzun süre çalıştı. Uluslar arası yataklı vagonlar şirketine girdi. Burada bütün yurdu Arap memleketlerini ve Avrupa’yı gezdi. Minnetoğlu Kitabevi ile Minnetoğlu yayınevini ve dağıtım teşkilatını kurdu.
İSMAİL GERÇEKSÖZ
Şair İzmir’de doğdu. Babası bursa Yenişehir’in Koyulhisar Köyü’nden Molla İbrahim Efendidir. Ortaöğreniminin yanı sıra basından Arapça ve Farsça dersler aldı. Bursa’da gazetecilik hayatına atıldı. Bursa Hakimiyet gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü İstanbul’da çıkan Tanin, Vatan , Yeni İstanbul, Tercüman gazetelerinin Bursa muhabirliğini yaptı. Bursa Ekspres gazetesini yönetti. Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve sendikasının kuruluşuna büyük emek verdi. Eşi ve çocuklarıyla Batı Almanya’ya gitti. Almanya’da İtzehoe ve Hannover Türk işçi dernekleri başkanlığında , Aşağı Saksonya ve Breman Eyaletleri Türk işçi dernekleri genel sekreterliğinde bulundu. Binlerce Türk işçinin çalıştığı Hannover deki Continental fabrikalarına menur-mütercim olarak görev aldı. Ortadoğu gazetesi yazarı ve MHP il başkanı danışmanı bulunduğu bir sırada anarşistlerce İstanbul’da öldürüldü.
İsmail Gerçeköz 1944 den beri başta Bursa’da çıkan Demet ve Uludağ olmak üzere, Sanat Ve Edebiyat, Şadırvan Çatı, Bizim Türkiye, Kaynak, İstanbul ve Hisar dergilerinde yayınlanan şiirleriyle tanındı. İlk şiirlerindeki aşk, özlem, ana duygularının yerini yurt dışında çalışan insanlarımızın memleket hasreti, ezik yaşantılarını almakta.
Başlıca şiir kitapları:
Aşık Sazından Şiirler
Bursa’nın Destanı
Yaşayan Ağaç
Gök Bayrak
İkinci Dönüş
AYLA ORAL (1938)
Şair İstanbul’da dünyaya geldi. Emekli Albay Cemil Acar’ın kızıdır. Ortaöğrenimini İstanbul Kandilli Kız Lisesi’nde tamamladı. Toronto Üniversitesi Psikoloji bölümünde görev yaptı.
Ayla Oral; kadın ruhunun dolup taşan sessiz heyecanlarını yansıtan yaşadığımız dünyanın git gide katılaşan duyarlılığından yakınan şiirleriyle tanındı. Özgün buluşlarla, renkli deyimlerle örülü, yalın bir dili vardı. Şiirimize romantik bir ekzotizm getirmiştir.
1967-1970 yılları arasında Hisar Dergisi’nde inceleme, çeviri, eleştiri yazıları yazmıştır.
Yazarın başlıca yapıtı: Dönüşü Olmayan Yol.
BAHATTİN KARAKOÇ
1930 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlköğrenimini memleketinde yaptı. Adana Düziçi Köy Enstitüsü'nde okudu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden mezun oldu. Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında sağlık memuru olarak çalıştı. 1982'de emekli oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. K.Maraş'ta Dolunay dergisini çıkardı. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı. Beyaz Dilekçe adlı şiiriyle Türkiye Diyanet Vakfı Münacaat Yarışmasında birincilik kazandı. Şairin bundan başka ödülleri de var.
Yazarın başlıca yapıtları
Mevsimler ve Ötesi, Seyran, Sevgi Turnaları, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, Zaman Bir Beyaz Türküdür, ilk Yazda, Bir Çift Beyaz Kartal, Menzil, Uzaklara Türkü, Beyaz Dilekçe, Leyl ü Nehar Aşk, Şiir Burcunda Çocuk ve Dolunay Şiir Güldestesi.
Yazarın başlıca yapıtları
Mevsimler ve Ötesi, Seyran, Sevgi Turnaları, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, Zaman Bir Beyaz Türküdür, ilk Yazda, Bir Çift Beyaz Kartal, Menzil, Uzaklara Türkü, Beyaz Dilekçe, Leyl ü Nehar Aşk, Şiir Burcunda Çocuk ve Dolunay Şiir Güldestesi.
Tags:
EDEBİYAT KONU ANLATIM