Canlılığın temel yapı birimi hücredir.
Hücre teorisine göre tüm canlılar hücrelerden oluşur ve yeni hücreler
öncekilerin bölünmesiyle meydana gelir. Hücreler kimyasal bileşen ve metabolik
işlev açısından benzerlik gösterir. Bir organizmanın işlerlik kazanması
hücrelerin etkileşimine ve toplu faaliyetlerine bağlıdır.
Hücrelerin çevresi zarla çevrilidir. Zarla
çevrili çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere prokaryot hücre, zarla çevrili
çekirdeği ve zarlı organelleri bulunan hücrelere ökaryot hücre denir. Endoplazmik
retikulum (ER) zarlı bir organel olup hücre içi madde taşınmasın[1]dan sorumludur. Granüllü endoplazmik
retikulumun dış zar yüzeyinde protein üretenribozomlar bulunur. Granülsüz
endoplazmik retikulum bazı hücrelerde steroit sentezler. Golgi aygıtı, ER’de üretilen salgıyı olgunlaştırır. Bazı
bileşiklere karbonhidrat ekleyerek paketler ve salgılamaya hazır hâle getirir.
Ayrıca lizozom üretir. Lizozom hücre
içi sindirimde görev alır. Mitokondri
çift zarlıdır.
İç zarın oluşturduğu kristalarda solunum enzimleri bulunur. Plastitler bitki ve alg hücrelerinde
bulunur. Kloroplastlar yeşil renkli klorofil pigmentini, kromoplastlar daha
farklı renklerdeki (sarı, kırmızı, turuncu gibi) pigmentleri bulundururken
lökoplastlar renksizdir. Peroksizomlar oksidasyon
reaksiyonları ile ilgili enzimleri içeren zarlı keseciklerdir. Hücre iskeleti
elemanlarından mikrotübül ve
mikroflament hücresel hareketlerde, ara
filament hücresel yapıların şekillenmesinde rol oynar. Sentrioller mikrotübüllerden oluşur. Hücre bölünmesi sırasında iğ
ipliklerini meydana getirir. Çekirdek
çift zarla çevrilidir. Hücrenin kalıtım ve yönetim merkezidir. Bitki hücreleri
sentriol içermez, hücre duvarı ve büyük merkezi bir kofula sahiptir. Hücre zarı
seçici geçirgen özelliğe sahiptir.
Zardan
madde geçişleri pasif taşıma ve aktif taşıma olmak üzere iki şekilde
meydana gelir. Difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon, osmoz ve diyaliz pasif
taşımadır. Pasif taşımada hücre enerji harcamaz. Difüzyonda moleküller çok
yoğun oldukları yerden az yoğun oldukları yere doğru hareket eder.
Kolaylaştırılmış difüzyonda çeşitli moleküllerin difüzyonu hücre zarındaki bazı
proteinlerle sağlanır. Osmoz suyun difüzyonudur. Hücrelerin osmozla su
kaybetmesi için hipertonik, su alıp şişmesi için de hipotonik bir çözeltiye
konulması gerekir. İzotonik bir çözeltiye konulan hücrenin koful hacminde
değişiklik olmaz. Aktif taşımada molekül ve iyonlar, az yoğun ortamdan çok
yoğun ortama doğru hareket ettiğinden mutlaka enerji harcanır. Büyük
moleküllerin, hücre zarı ile oluşturulan kofullar aracılığıyla hücre içine
alınmasına endositoz denir. Endositozla hücre içine alınan madde katı ise bu
olaya fago[1]sitoz, sıvı ise pinositoz adı verilir.
Ekzositoz ise büyük moleküllerin hücre içinden hücre dışına doğru taşınması
olayıdır.
Bilimsel çalışma yapılırken izlenilen yola
veya metoda bilimsel yöntem denir.
Gözlemler yapılması, sorular sorulup hipotez ve tahmin ifadelerinin
oluşturulması, hipotezi doğrulamak amacıyla kontrollü deneyler yapılması
bilimsel yöntemde izlenecek yolun basamaklarıdır. Bilimsel çalışmalar sonucu
elde edilen bilgiler ve sonuçlar ya teori ya da yasa olarak adlandırılır.
Kök
hücreler kendini yenileyebilen, farklı hücre ve dokulara
dönüşebilen hücrelerdir. İnsan vücudunun farklı dokularından hem embriyonik hem
de ergin dönemde alınan kök hücreler, hücre kültürü ortamında yetiştirildikten
sonra birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Tags:
9.SINIF KONU ANLATIM