Daha önceki bölümde canlıları cansızlardan ayıran temel özellikleri ve hücresel yapılanmanın bu ortak özelliklerden birisi olduğu bahsedilmişti. Hücre teorisinde de ifade edildiği gibi bilinen bütün canlılar hücreye sahiptirler. Ancak her canlıda bulunan hücre sayısı aynı değildir. Bazı canlılar bir hücreye sahipken bazı canlılar sayılmayacak kadar çok hücreye sahiptirler. Çok sayıda hücreden oluşan canlıların hücre sayılarının sabit olmaması nedeniyle bilim insanları, canlıları hücre sayısına göre bir hücreliler ve çok hücreliler olmak üzere ikiye ayırmışlardır.
Bilim insanları süreç içerisinde farklı canlı türlerindeki, hatta çok hücreli bir türdeki bir bireyin hücreleri arasında bile farklılıklar olduğunu tespit etmişlerdir. Örneğin oksijen taşımakla görevli kırmızı kan hücresiyle (alyuvar) sinir uyarılarını iletmekle görevli sinir hücresi şekil, büyüklük ve fonksiyon yönünden birbirinden farklıdır. Aynı şekilde bir ağacın yaprağını oluşturan hücreler arasında bile bu farklılıklar görülür.
Bu farklılıkları inceleyen bilim insanları yeryüzünde yaşayan her organizmanın yapısal olarak birbirinden farklı, iki hücre tipinden birine sahip olduğunu tespit etmişlerdir. Bu hücreler prokaryot ve ökaryot hücreler olarak isimlendirilmiştir.
a.Prokaryot Hücre
b.Ökaryot Hücre
Bilim insanları süreç içerisinde farklı canlı türlerindeki, hatta çok hücreli bir türdeki bir bireyin hücreleri arasında bile farklılıklar olduğunu tespit etmişlerdir. Örneğin oksijen taşımakla görevli kırmızı kan hücresiyle (alyuvar) sinir uyarılarını iletmekle görevli sinir hücresi şekil, büyüklük ve fonksiyon yönünden birbirinden farklıdır. Aynı şekilde bir ağacın yaprağını oluşturan hücreler arasında bile bu farklılıklar görülür.
Bu farklılıkları inceleyen bilim insanları yeryüzünde yaşayan her organizmanın yapısal olarak birbirinden farklı, iki hücre tipinden birine sahip olduğunu tespit etmişlerdir. Bu hücreler prokaryot ve ökaryot hücreler olarak isimlendirilmiştir.
a.Prokaryot Hücre
b.Ökaryot Hücre
Tags:
9.SINIF KONU ANLATIM